bülent hoca

 

 

 

ECİNNİLER ÜZERİNE

 

 

 

 

                        ROMAN HAKKINDAKİ YORUMLARIM

 

       Günümüzde yazılmış olan en büyük romanlardan biri olarak gösterilmektedir. Aslında ecinniler romanı siyasi yönü ağırlıkta olan bir roman olarak göze çarpmaktadır. Ama bu siyasi yönünün yanında tanrı ile ilgili bilgisel çatışmalar kararsızlık ve boşlukta kalıp huzursuzluk ve sıkıntılarda kurtulma gibi etkenlerden dolayı intiharlarda bu romanın daha da serüvenli ve bir o kadarda ihtişamlı olmasını sağlıyor.

       Dostoyevski gibi deha yazarların eserlerinde o dönemki tarihsel gerçekleri göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Osmanlı devleti, Panslavizm gibi politikalar halkın yaşantısı devletlerin birbirlerine karşı modern ve post modern olarak üstünlük ve etkilemelerinin yer aldığı birçok şey hakkında bilgi alabiliriz. O dönemde halkın yaşayışı ve yazarın bu serüven içerisinde nasıl geleceğe büyük bir iz bırakan eser yazdığının alt nedenlerini öğrenebiliriz.     Yazarın yaşadığı dönemin çoğunlukla savaş yıllarına denk geldiğini görmekteyiz. bu kadar büyük bir düşünürün savaş ve barış gibi insanlık için önem arz eden şeyler hakkında nasıl bir fikre sahip olduğunu yazdığı eserlerden ortaya çıkarabiliriz.

      Nasıl ki bizim ülkemizde yaşar kemal ve benzeri yazarlar hayatımızın içerisinden bir kesitler sunup bizden bir bölüm bir kare ediniyorlarsa ecinnilerinde hem Türkiyesiz hem de dünya üzerinde büyük bir etkisinin olduğu tartışılmaz bir gerçek olmuştur.

       Dostoyevski’nin birçok romanı akıcılığı realizm ile ilişkisi ve o dönemde tanrısal tartışmaların yoğunluklu olduğu zamanda bile çekinmeden görüşlerini dile getirmesi gerçeklerden kaçınmadığını göstermektedir. Eserlerindeki ilerlemeci bakış açısı yani geçmiş veya sadece gelecek için belli bir tarafta veya bir noktadan durmayıp geçmiş ile geleceği harmanlayarak eserinde bir bütün olarak yansıtması onun evrensel bir yazar ve hiç büyüsü bitmeyecek erler ortaya çıkarmasını sağlamıştır.

  Dostoyevski bu kitabını Osmanlı Rus savaşlarında yoğunluklu olduğu dönemlerde yazmıştır tarih olarak 1870 ile 1872 yılları arasında Sibirya sürgününden döndükten sonraki dönemde yazmıştır. Bu nedenle Dostoyevski’nin son yıllarındaki muhafazakâr görüşleri kitapta fazlasıyla hissedilir. Dostoyevski bu dönemde Hıristiyan kardeşliğinin insanoğlunun tüm sorunlarının üstesinden geleceği inancındadır. Kitapta sosyalizm ve nihilizm gibi aşırılıkçı ideolojilerin toplumsal yapı üzerindeki tahribatlarını ortaya koymaya çalışır. Roman birçoklarına göre bugüne kadar yazılmış en iyi siyasi romandır

Dostoyevski’nin duygu ve ideolojiyi büyük bir ustalıkla bağdaştırdığı eseri olan Ecinnilerde, Dostoyevski nihilizmin, tanrısızlığın ve Batı düşüncesinin Rus devrimcileri üzerindeki olumsuz etkilerini anlatmıştır.

     Dostoyevski’yi anlatımındaki üslup nedeniyle daha sade bulduğumu belirtmeliyim. Halka ait olan sorunlar, halka ait duygu ve heyecanlar kendi derinliği içerisinde yine kendince cevaplar verilerek çözülüyor. Sıradan insanların karşılıklı ilişkilerinde tıkandığı durumlarda ise kolektif kabullenmelerle hukuk mekanizması giriyor devreye

      Bu romanda o dönem ki halk hareketlerinden de üstü kapalı bahsedilir. Romanın başkarakterlerinden biri örgüt üyesidir. Ve bu örgüt adına cinayetler işletmektedir. Kasabada 4–5 kişiyi örgütlemiştir. Ve bunlarla aralarında geçen tartışmalar inanılmazdır. Tanrının var olup olmadığına, ülke meselelerine dair çok güzel tartışmalar yaparlar. Tabi ki ana karakter stravrogindir. Ama o da bu örgüte bir süre üye olmuştur.

Yani roman çeviri yapıldığı halde akıcılığından bir şey kaybetmeden okunmakta ve bir o kadarda ders alınması gereken bir romandır. Çünkü tanrı intihar siyaset savaş ve daha birçok konu hakkında incelenmesi gereken bir eserdir.

     Ecinniler çağının siyasi olaylarına duyarsız kalamayan bir yazarın ürünüdür. Avrupa'ya açılmacı bir politika tutmuş olan nihilistlere duyduğu öfkeyi muhafazakâr düşünceleri ile donattığı romanında gözler önüne serer. Liberal ve ateist olan bu hücre tipi örgütlerin karşısına, Avrupai düşüncelerin ülkeye hızla yayılışını protesto eden, gelişmeye ancak Ortodoks kilisesi ile barışık ve benliğini kaybetmemiş bir Rus ulusu ile gidileceğini savunan bir düşünce sistemi ile çıkmıştır.

 

 

 

                    ROMANINDAKİ KARAKTERLER

 

         Roman da yer alan karakterleri üzerine bir izlenimde bulunduğumuzda genellikle çoğunun ana karakterin etrafında bir çadır misali onu koruyan ona destek olan dostlarının olduğunu görmekteyiz ama şurada sadece karakterlerin kim olduğunu bilmemizin yeterli bir bilgi olduğu kanaatindeyim. Romanda özelikle bütün karakterleri ele almamız mümkün olmakla birlikte nahoş bir hal alabilir. Önemli olan karakterleri ele almamız yeterli olarak görülebilmektedir.aslında günümüzde de bu romanın karakterlerinde ve romanın içeriğinde yer alan rahat ve huzurlu bir şekilde ölümün yani intiharın halada muammalı bir hal içerisinde olduğu tartışıla gelmektedir.bu da gösteriyor ki roman gerçek olaylardan alınmış.onun için realist bir yazar olduğunu da dile getirebiliriz.

 

Nikolay Vsevolodoviç Stavrogin:   romanın ana karakteri.

 

 

   

Pyotr Stepanoviç Verhovenski:      Stepan Verhovenski'nin oğlu.

 

Varvara Petrovna:   Stavrogina Stavrogin'in annesi,

  

Yüzbaşı Lebyadkin:  emekli asker.

 

Mavkiriy Drozov : Drozovlar'ın oğlu.

 

Aleksey Niliç:  Kirilovun arkadaşı olan bir üniversite öğrencisi.

 

 Stepan Trofimoviç Verhovenski :  entelektüel bir baba karakteri.

 

Mariya Timofevna Lebyadkina: Lebyadkin'in kız kardeşi.

 

Yulina Mihailovna:  von Lembke valinin eşi.

 

Darya Pavlovna:  Şatova İvan Şatov'un kız kardeşi.

 

Karmazinov: sözde büyük yazar.

 

         

 

 ROMANIN KISA ÖZETİ:

    

        Romanın başlangıcı birçok romanın aksine acı ızdırap gibi kaidelerin dışında iki kişinin dostluğu üzerine ele alınmıştır. Roman bir aşk serüveni ile devam etmekte ve bir intihar ile de bitme aşamasına gelmektedir. Ancak romanda realizm ateizm teizm gibi birçok akımın gerçeklerini barındırmasını pür dikkat olarak okumak gerektiği izlenimini vermektedir. 

      Şatov'un çalışmak için gittiği Amerikaya gider oarada ona yardım eden kişi olarak da Stavrogin' bulunmaktadır. Bu gençleri birbirlerine bağlayan şey nihilist örgütler ve bu örgütlrin faaliyetleri bulunmaktadır. Stavrogin, kente Petersburg'dan ilk gelişinde anlaşılmaz bir tutum takınır ne yaptığını bilmez serseri gibi hareketlerde bulunur. Toplantılarda saygın büyüklere hararet sayılabilecek davranışlar yapar. Herkes tarafından deli olarak görülmekteyken belli bir zaman sonra ortadan kaybolur. Bu zaman süreci içerisinde İsviçre’de iken Liza ile kimsenin anlayamadığı ve fark edemediği bir ilişki yaşamıştır. Kentin en dedikoducu sakin ve düşünceleri bireylerinden Liputin Stepan Trofimoviç'in evine gelir. Yanında Kirilov'da vardır.

      Kirilov felsefesinden kısaca bahseder: aslında bunların aralarındaki tartışmalar çoğu zaman vardı. Tartışmaları uzun bir süreci kapsardı. Açıklamada Tanrı'nın varlığı yokluğu konusundaki tartışma farklı bir boyut alır. Kirilov İsa'nın varlığını reddetmez. Ancak ona göre acı ve korkuyu yenebilen insan ancak insanlığın zaaflarının dışına çıkabilir. Bu insan duygusal ve fiziksel olarak değişir ve tanrı olur aslında krilov burada insanı tanrıya benzetmiştir. Aynı zamanda bu düşüncelerine Hıristiyanlık öğretisinin etkisi bulunduğunu tahmin edebiliriz. Baba oğul misali

      İnsanoğlunun geçirdiği evreler ve çağlar o zaman tanrı olan insana göre, insan-tanrı'ya, göre şekillendirilecektir. Tarih, gorillerden insan-tanrı'ya kadar olan çağ ve sonrası olarak ikiye bölünecektir. Tanrı ancak bu sayede var olabilir. Bu korkuyu yenebilmenin ve korkusuz olabilmenin tek yolu ise intihar etmektir.

      Kirilov'a göre o güne kadar intihar edenlerin hepsi umutsuzluktan veya yaşamın birtakım zorbalıklarından kurtulmak için intihar etmiştir. Korkusunu yenerek intihar eden tek kişi Kirilov olacaktır. Bu sayede tanrılığa ulaşacaktır. Liza Stavrogin'in ortadan kayboluşundan sonra kente gelir.

     Şatov'u bulup Mariya Lebyadkin ile ilgili bilgi almak ister. Lebyadkin ise bir kilisedeki bir ayin sırasında Varvara Petrovna'yı bulmuş, yardımsever Stavrogina tarafından Stavroginler'in konağına getirilmiştir. Anlatıcı (Stepan Trofimoviç'in dostu) ve  Trofimoviç de konağa çağrılmıştır. Zira Stepan Trofimoviç Varvara Petrovna'nın teklifi ile Pavlovna ile evlendirilmek istenmektedir (Stepan Trofimoviç bunu Darya ile Nikolay'ın İsviçre'de yaşadıklarının günahının kendisine yüklenişi olarak algılar). Liza ve Mavkiriy Drozov da konakta Trofimoviç ile birlikte Mariya Lebyadkin'in Stavroginler'le ilişkisini çözmeye çalışmaktadırlar. Tam bu sırada, Stavrogin yanında Stepanoviç ile çıkagelir. Herkes Mariya Lebyadkina ile ilgili bilgi isterken Stavrogin, Lebyadkina'yı alıp götürür. Pyotr Stepanoviç bir açıklama yapar. Açıklamaya göre, Stavrogin Petersburg'da tanıştığı Lebyadkina’yı korumaya almıştır. Aralarında bir evlilik olmamıştır. Ancak Ağabey Lebyadkin, yıllardır bu dostça ilişkiden yararlanıp para koparmaktadır. Asıl gerçek ise bu konuşmadan sonra ortaya çıkar. Stavrogin Petersburg'da Lebyadkina ile evlenmiştir. Pyotr Stepanoviç Avrupa'daki örgüt yönetiminden emirler aldığını söyleyerek kentte bir beşli grup kurmuştur. Grubun üyeleri kendilerini gizlillik içinde yürütülen hücre sisteminin yüzlerce parçasından biri sanarken, aslında Stepanoviç'in hayalî düşüncesinin uygulayıcılarının tamamını oluşturmaktadırlar. Stepanoviç’in fikri geniş çaplı bir ihtilalle Rusya'daki yönetimi ele geçirmek, bunu yaparken de yokedecekleri tanrının yerine bir başka ikonu, tam bir erkek güzeli olan Stravrogin'i getirmektir. Kentte yapacakları ise bu geniş çaplı ihtilalin yalnızca bir provasıdır. Stepanoviç bundan sonra hızla çalışmalarına devam eder. Valinin Karısı Mihailovna ile samimiyet kurup işi vali konağında kalmaya kadar götürür. Vali von Lembke ise bu nihilistin karısını kontrol altına almasına tahammül edememekte ancak çekingen karakteri ile suskun kalmaktadır. Pyotr bir süre sonra Yulina Mihailovna'nın aklına bir şenlik fikri sokar. Biletler satışa sunulur. Salon seçilir ve tüm kentin genç kızlarının ilgisini çeken bir eğlence tertip edilir. Lebyadkin kızkardeşini de alıp kentin dışında bir eve taşınır. Pyotr Stepanoviç'in amacı ağabey-kardeşi azılı suçlu Fedka'ya öldürterek Stavrogin'i Liza ile evlenmesi için serbest bırakmaktır. Bu plan şenlik sırasında uygulanır. Tüm kent göz alıcı süslemeleri, içecekleri, yiyecekleri ile göz kamaştıran eğlence salonuna dolmuştur. Bu arada Pyotr Stepanoviç ortadan kaybolmuştur. Kentte bir anda birkaç koldan çıkarılan yangınlar başlar. Birçok ev kül olur ve yanan evlerden birinde Lebyadkin ile kız kardeşinin cesedi bulunur.

       kaosun hâkim olduğu kentte Stepanoviç'in planı başarı ile devam etmektedir. Oluşturduğu beşlisinin dördünü organize ederek, beşinciyi yani kendilerini ele vermek üzere olan hain Şatov'u öldürmek ve suçu yazdıracağı bir itiraf mektubu ile zaten intihar edecek olan Kirilov'un üstüne yıkmaktır planının son aşaması. Kirilov'la görüşür. Ertesi günü intihar etmesini bildirir. Bu arada Fedka ile aralarında bir diyalog geçer. Fedka ile beraber yaptığı ve Fedka'nın üzerine yıktığı kilise soygunu tartışma konularıdır. Tartışmanın sonunda planının uygulanmasına köstek olan Fedka da sözde ihtilalin uygulanışına kurban gider. Fedka'nın ölümü de Şatov cinayeti gibi ertesi gün intihar edecek olan Kirilov'un üzerine yıkılacaktır. Ertesi günü Şatov'u ilgilendiren beklenmedik bir olay olur. Kendisini uykudan uyandıran bağırış çağırışın üç yıldır görmediği karısına ait olduğunu görür. Şatova'yı içeri alır. Hasta olduğunu fark eder. Kirilov'dan yiyecek ve buz gibi odada oturan Şatova'nın ısınması için çay ister. Ricası iyi yürekli dostu tarafından gecenin bu saatinde bile geri çevrilmez. Bir süre sonra gece karanlığında dakikalardır fark edemediği karısının hamileliğini fark eder ve gelip giden doğum sancıları karşısında ne yapacağını şaşırır. Silahını satarak bir ebe çağırır. Doğan çocuk Stravrogin'dendir. Şatov her şeye rağmen hala sevdiği karısı gibi kendisinden olmayan bebeği de benimser. Karı koca birbirlerine söz verip ayrılmamaya karar verirler. Artık bebeği beraber büyüteceklerdir. Doğumun ve karısına duyduğu sevginin etkisi ile tanrıya bağlanan Şatov beşlilerden biri tarafından çağırılır. Devrim için kullanılan baskı makinesi alınacaktır. Şatov makinenin gömülü olduğu yere geldiğinde Pyotr Stepanoviç ve grubun diğer üyeleri üzerine atılırlar. Şatov tam her şeyin kendisi için rayına oturduğu sırada öldürülüp bir havuza atılır. Artık beşlileri ele verecek olan hain öldürülmüştür. Pyotr Stepanoniç son aşamanın da uygulanması için Kirilov'un evine gider. Uzun uğraşlar sonucu itiraf mektubunu yazdırır. Fakat Kirilov insan-tanrı olma yolunda intihar etmekte şimdi kararsızdır. Kararını değiştirmek ister. Yenmeye çalıştığı korku onu sarmış ve planından vazgeçmenin eşiğine getirmiştir. Sinirlenen Pyotr ile aralarındaki boğuşma sırasında Pyotr hafif bir sıyrık alır. Kirilov bu arada odasına kapanmış ve silahını başına dayayıp tetiği çekmiştir. Pyotr Stepanoviç kenti terk eder. Planı başarıya ulaşmamıştır. Asla ayrılmayacaklarını sandığı beşlinin kalan üyeleri suçlarını itiraf ederler. Liza Mariya Lebyadkinler'in öldürüldükleri yeri görmek isterken, cinayetin kendisi yüzünden işlendiğini sanan halkın hışmına uğrar. Başına aldığı darbeler sonu ölür. Şatova kucağında bebeği kocasını ararken hastalanıp ölür. Bebek ise annesinden de önce soğuk alıp hayatını kaybetmiştir. Bu arada tüm bu olaylarla kent çalkalanırken Stavrogin Petersburg'a gider. Tüm bu haberler daha Stavroginlerin evine ulaşmamışken, Darya hakkında düşündükleri yüzünden Varvara Petrovna ile ilişkisi kopan Stepan Trofimoviç yollara düşer. Amacı bir tüccarın çocuklarına öğretmenlik yapmak veya ilerleyen yaşında bir duvar dibinde kendisine yaraşır soylu bir ölüm tatmaktır. Bu düşünceler arasında köylü bir çifte rastlar. Çift kendisini rastgele istekleri doğruldutusunda bir kasabaya getirir. Stepan Trofimoviç, kasabada bir zamanlar yaşadığı kentte de gördüğü incil satan bir kadınla karşılaşır. Kadınla beraber bir başka kasabada konaklarlar. Stepan Trofimoviç burada kendidini günden güne tüketen bir hastalıkla boğuşmaya başlar. Bu arada bir inanç arayışına girmiştir. İncil satıcısı kadına derin bir sevgi beslemeye başlamıştır. Birkaç gün sonra kasabaya gelen Varvara Petrovna kendisini derin bir sevgi ve ilahi bir bağlılığa dönüşen inancı ile bulur. Stepan Trofimoviç tutulduğu hastalığa dayanamaz ve beslediği imanla ve başında dua okumak için bekleyen bir papazla can verir. Stepan Trofimoviç defnedildikten sonra Stavrogin'in kente döndüğü haberi gelir. Odasına gelenler tavana bağlanmış bir halatla intihar ettiğini görürler.

 

 

 

SONUÇ:

 

       Birçok dile çevrilen ve dünyanın en büyük eserlerinden biri olarak görülen bu roman geçmişten geleceğe kalıcılığını korumasını bildiği gibi birçok yazara ve okuyucuya da ilham kaynağı ve örnek olmuştur. Bir insanı zor durumda kalıp intihar etmesine sebebiyet gösteren kaideleri anlatması yanında Hıristiyanlık dini nede yakınlık duymaktadır.

Tanrıcılık ve ateizm gibi fikirlerin yoğunluk kazandığı dönemde insanlar üzerinde nasıl bir değişime sebebiyet gösterdiğini de ele almaktadır.

Bu roman üzerine film ve tiyatrolarda çevrilmiştir. Bu da romanın ne kadar ilgi ile karşılaştığını zaten göstermektedir.

Günümüz dünyasında birçok yazar Dostoyevski yi örnek almakta ve eserlerinden büyük bir haz almaktadır.

      Bizim için önemli olan bu eseri okuduktan sonra hayatımız üzerinde ne gibi tesir yaratığı ve aynı zamanda hayatımıza yön verip vermediğini anlamak düşer. Gerek dilsel ve gerekse akıcılık açısından bir bütün olan bu eser dönemin siyasi sosyal ve dinsel olarak bunların hepsini harmanlayarak eserinde olağanüstü bir gizeme dönüştürerek anlatması bir eserde hangi özeliklerin dikkate alınması gerektiğini göstermektedir.

    Birey olarak yeteneklerimizi geliştirmek istediğimizde Dostoyevski’nin yaklaşımı ile içinde yaşadığımız toplumda bütünü oluşturan bireyler olarak tek, tek sorgulamalıyız kendimizi. Eğitim, hayat görüşü, taşıdığımız sorumluluk duygusu, toplumun beklentileri, siyasi tercihlerimiz, psikolojik özelliklerimiz ve aileden tevarüs eden genetik miras, niteliğimizin oluşmasında hep etkili olmakta. Eylemlerimizin ahlaki ve hukuki anlamda taşıdığı değer işte bu kodlarda saklı.

Günümüzde birçok aydın tarafından en iyi roman olarak görülmektedir. Ve birçok dile de çevirisi yapılmıştır. Sanat ve kültür alanında da yer almaktadır. Tiyatro ve sinemalarda da kendisine yer edinmiştir. Bunlarda gösteriyor ki Dostoyevski’nin eseri ölümsüzlüğe doğru adım adım ilerlemektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAKÇA: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski Ecinniler adlı kitabı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
HİCRAN
 


Bu sayfayı nasıl buldunuz?
iyi
çok iyi
fena değil
kötü

(Sonucu göster)


GAZETELERİMİZ
 
TAKVİM
 

İller Arası Mesafe
 
TV Seyret
 

 
Bugün 15 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol